7 Ocak 2021 Perşembe

Apple'ın Eski Mühendisi,M1 İşlemcilerde Elde Edilen Başarının Hikayesini Anlattı!

 

    Bir zamanlar Apple mühendisi olan Shac Ron, ARM mimarisine dayalı M1 işlemcilerin nasıl bu kadar başarılı olabildiğini anlattı. Ron, Apple'ın ARM mimariye sahip çekirdekler üzerinde 10 yıl önce çalışmaya başladığını dile getirerek, sahip olunan başarının üzerinde büyük emekler olduğunu dile getirdi.




Apple’ın Macbook dizüstü bilgisayarlarında kullanmaya başladıkları M1 işlemciler, sahip olduğu başarılı performans sayesinde uzun süredir gündemdeki yerini koruyor. Birçok kişi bu başarının arkasında ARM mimarisinin yattığını düşünürken, bir Twitter kullanıcısı başarının işlemcinin önbelleğinden kaynaklandığını dile getirdi.

Eski bir Apple mühendisi olan Shac Ron, bu görüşün yanlış olduğunu gösterecek nitelikte bir açıklamada bulundu. Ron, Apple’ın yaklaşık olarak 10 yıldır ARM tabanlı çekirdekler üzerinde yoğunlaştığını, ARM ve Apple şirketinin işbirliği sayesinde birlikte geliştiklerini ve M1’in bu geliştirmeler sonucunda yüksek performansa ulaştığını dile getirdi.

Ron'a göre ARM ve Apple, 64-bit çekirdekleri birlikte geliştirdiler.

Bir Twitter kullanıcısı; Apple M1 işlemcinin sahip olduğu başarının ARM mimarisi ile ilgisi olmadığını, asıl olayın işlemcinin önbellekte bittiğini iddia etti. Shac Ron ise bu düşüncesinin yanlış olduğunu ve Apple’ın yıllar önce ARM mimarisi üzerinde çalışmaya başladığını dile getirerek, olayın sadece önbellekten ibaret olmadığını belirtti.



Apple 64-bit ARM mimarisini 2013 yılında piyasaya sürdüğü zaman, ARM şirketi işlemcide kullanılan çekirdekleri üçüncü partilere satmak için henüz hazır değildi. Yani bu çekirdek tasarım, ARM şirketinden de önce, Apple tarafından geliştirildi. O tarihlerde kimse 64-bit ARM çekirdekleri üzerine fazla kafa yormuyordu, bu yüzden de Apple’ın bu adımı, Qualcomm ve Samsung gibi dev üreticileri hazırlıksız yakaladı. 

Apple, ARM mimarisi üzerinde daha düşük saat hızına ve çekirdek sayısına sahip olabilmek için, veri yolu standartı olan ISA’ya ihtiyaç duyuyordu. ARM, bu gereksinimi Apple’a sağladı ve Apple, zaman ilerledikçe içerisinde milyarlarca transistör bulunan ve geniş OoO (sırasız yürütüm) skalasına sahip yonga setleri üretmeye başladı.

Apple, zaman içerisinde işlemci hızını iki katına çıkardı.

İlk olarak iPhone 5S model akıllı telefonlarda kullanılan ARM tabanlı 64-bit çekirdek, toplamda iki çekirdeğe ve 1,3 GHz saat hızına sahipti. iPhone 12’lerde kullanılan 2,99 GHz’lik A14 Bionic çip ise 6 çekirdekli işlemci ünitesine ve 4 çekirdekli grafik işlemciye sahipti. Son olarak Macbook dizüstü bilgisayarlarda kullanılan M1 işlemciler, 3,2 Ghz saat hızında çalışıyor ve toplamda 16 çekirdeği bulunuyor.

Shac Ron, M1 işlemcilerin sahip olduğu bu başarının piyasada ARM mimarisinin bulunmasından kaynaklanmadığını, aksine ARM’in de Apple sayesinde geliştiğini ve işbirliği sayesinde böyle başarılı bir işin gerçekleştiğini belirtti.



Kaynak : Webtekno 

6 Ocak 2021 Çarşamba

Apple M1 dünyanın en hızlısı..

Apple’ın dünyanın en hızlı işlemcisi olan Apple M1, AnTuTu testinde 1 milyon puan sınırı aşmayı başardı.

İşte M1’in gücü!




Apple, bu yıl MacBook serisinde büyük bir değişimi resmen başlattı. Şirket, x86 platformlarını ARM tabanlı yongalara emanet edeceğini açıklamıştı. Cupertinolu firma, ARM yongaları için destek ve iOS ve iPadOS uygulamalarıyla inanılmaz uyumluluk sunan macOS Big Sur’un piyasaya sürülmesiyle bunun hazırlığını yapmıştı. Apple M1 yonga seti ile değişim resmen başlamış oldu.




Kasım 2020'de M1’in gücünü ortaya koyan test sonuçları açıklandı. Apple’ın yeni yonga seti bugün AnTuTu’dan 1 milyonun üzerinde bir skorla rekor kırmayı başardı. AnTuTu için iOS uygulaması test için kullanıldı. Çünkü Big Sur sayesinde iOS uygulaması macOS’te de çalışabiliyor. Bu testte MacBook Air, iPad Pro olarak göründü. Şu an için AnTuTu parametrelerini güncellemediği için M1 çipi iPad Pro olarak değerlendiriliyor.





Ancak bu sonuçlar iOS uygulaması tarafından yapılan kafa karışıklığı olarak gösteriliyor. Sonuçta, M1’li MacBook Air, A12Z yongasıyla iPad Pro’dan çok daha güçlü. CPU puanı yüzde 50 daha yüksek ve GPU’da yüzde 45 gibi büyük bir artış var. Yeni dizüstü bilgisayar ayrıca daha hızlı bir belleğe sahip.

Aslında, M1’in testinde Apple A14 geride kalıyor. Hem A14 hem de M1, aynı 5nm düğümünden yapılmıştır ve aynı mimariye sahiptir. Yine de M1 çok daha hızlı. iPhone’un 2 + 4 mimariye sahip olduğunu, MacBook çipinin ise 4 + 4 yapıya sahip olduğunu belirtmek gerekiyor. Dahası, A14 GPU, M1’den daha az çekirdekle düşürüldü. Kağıt üzerinde, M1 CPU, iPhone 12 ailesinin içindeki yonga setinden yüzde 78 daha hızlı ve GPU 2,5 daha hızlıdır.




Eğer Apple, gelecekte iPhone ailesini de M serisine geçirirse, karşısında ne Qualcomm ne de Samsung durabilir. Şu an ve önümüzdeki yıl için M1’in dünyanın en güçlü ARM işlemcisi olacağını kabul etmeye başlasak iyi ederiz.






Kaynak : CNNTurk.com

5 Ocak 2021 Salı

Lidar nedir?


LiDAR nedir?

Açılımı Light Detection and Ranging olan LiDAR, 3 boyutlu lazer tanıma tekniğiyle çalışan bir teknolojidir. 1960’lı yıllardan beri çeşitli sektörlerde kullanılan bu sensör, başlarda askeri amaçlı olarak erişilmesi zor bölgelerin haritalarını çıkarmada kullanıldı. Ardından son yıllarda otonom arabaların çevrelerini ve yayaları algılaması için kullanıldı. LIDAR'in bir diğer gündelik kullanım alanı da akıllı süpürgeler oldu. Bu sensör sayesinde evin 3 boyutlu dijital kopyasını çıkaran süpürgeler, yolunu daha kolay bulabiliyorlar.

Aslında LiDAR’ın çalışma mantığı oldukça basit. İnsan gözünün göremediği lazer ışınları yayan bu sensör, çevresel etmenlerin tanımlanmasını ve etraftaki nesneler ile kaynak arasındaki mesafenin tespit edilmesini sağlıyor. LiDAR’ın yarasaların yön bulmak için kullandığı sonar radar sistemiyle bir nevi aynı mantıkta çalıştığını söyleyebiliriz.

Teknoloji geliştikçe bu sistemin kullanılabileceği alanlar artmaya devam ediyor. Yavaş yavaş GPS sistemleri ve tabletler gibi daha küçük cihazlarda da kullanılmaya başlanan LiDAR, son olarak karşımıza Apple iPhone 12 Max Pro telefonun kamerasında karşımıza çıktı ve akıllı telefonlarda da kendisine yer edindi.


 



Tüm LiDAR sensörleri aynı mı?

Farklı amaçlar için kullanılan LiDAR sensörlerin yapısı, elbette birbirinden farklılık gösteriyor. Büyük bir alanın ve küçük bir odanın haritasını çıkaracak LiDAR sensörlerin aynı olmasını beklemek zaten yanlış olur. Boyutlar ve ışık güçleri, kullanım alanlarına göre değişim gösteriyor.

Yakın zamana kadar kullanılan LiDAR sensörlerin çoğu, bir radar çanağı şeklindeydi ve etrafı hareket ederek tarayarak 3 boyutlu haritalar çıkarıyordu. Böyle büyüklükte bir şeyin mobil cihazlarda kullanılması hiç uygun olmayacağından, LiDAR sensörler daha küçük ve hareket etmeyen bir sistem olarak yeniden tasarlandı, elektronik cihazlarla arabalara, akıllı ev aletlerine ve telefonlara yerleştirilmeye başlandı.

Apple’ın iPhone 12 Pro modellerinde kullandığı LiDAR'ın diğerlerinden farkı ne?



Daha önce üst segment telefonlarda kullanılan ToF yani Time of Flight sensörlerine aşinaydık. Bu sensör, yaymış olduğu kızılötesi ışıklarla etraftaki nesneleri algılayıp mesafe ölçümü yapabiliyordu. Bu sayede büyük kameralara sahip telefonlar hem sahne derinliğini ölçebiliyor hem de fotoğraflarda bokeh efekti yaratabiliyordu.

Apple, iPhone Pro Max ve iPad Pro 2020’de kullanılan LiDAR Sensör teknolojisinin bu işi bir tık öteye götüreceği dünden belliydi. Bunun başlıca sebeplerinden birisi de Apple'a göre, artık telefonlarda adam akıllı bir tarayıcı teknolojisine ihtiyaç duyulması. Bu nedenle kızılötesi teknolojisinin geride bırakılıp artık lazer ışınlarının kullanılması sağlandı. 

Bulunduğu ortamın farklı bölgelerine farklı lazer ışınları yayan Apple LiDAR sensör, 5 metre gibi uzun bir menzile sahip ve "oklüzyon mantığıyla" çalıştığı için ağaç gibi büyük nesnelerin ardındaki nesneleri de algılayabilme özelliğiyle de ön plana çıkıyor.

Apple, daha önce aynı sensöre yer verdiği iPad Pro 2020 lansmanında, LiDAR verilerinin klasik kameradan verilerileri birleştirildiğini söyledi. Böylece cihazlar, çevrenin daha ayrıntılı bir şekilde analiz edilmesi için işlemciler ve algoritmalarla verileri anlamlandırıyor. Yani kusursuz bir çevre görünümü için LiDAR sensör tek başına çalışmıyor, cihazın sahip olduğu diğer donanımlar ve yazılımlar da birlikte iş görüyor. İşte burada artrılmış gerçeklik devreye giriyor.

LiDAR sensör ile iPhone 12’de neler yapılabilir?





LiDAR sensör iPad Pro 2020’de en iyi performansı oda büyüklüğündeki genişlikler için sunuyor. Peki bu teknoloji sayesinde iPhone 12 Pro Max telefonlarda ne yapabiliriz? LiDAR sensör teknolojisinin mobil cihazlarda yeni yeni kullanılmaya başlandığını söylemiştik. Bu yüzden de bu teknolojiden beklentilerimiz çok büyük olmamalı.

Şu anda LiDAR sensör ile yapılacak en iyi şeylerin arasında artırılmış gerçekliğe dayanan oyunlar ve alışveriş uygulamaları bulunuyor. Apple, iPhone 12 Pro Max piyasaya sürüldükten sonra bu yılın sonlarına doğru LiDAR sensör ile uyumlu çalışacak birkaç uygulamanın önizlemesini gösterdi.

LiDAR sensör sadece oyunlarda kullanılmayacak


LiDAR’ın oyunlara son derece uygun bir teknoloji olduğundan bahsettik. Ancak bu yeni teknoloji sadece oyunlarla sınırlı kalmıyor elbette. Oyunlardan sonra LiDAR’ın en sık kullanılacağı alanlardan birisi de tasarım uygulamaları olarak karşımıza çıkacak. IKEA Place gibi uygulamalar sayesinde mağazada satılan eşyaları artırılmış gerçeklikle birlikte kendi odalarınızda deneyebileceksiniz.




Söylenenlere göre LiDAR sensör, önümüzdeki yıllar boyunca geliştirilirse fotoğraf ve video sektörüne yepyeni bir boyut getirebilir. Bu teknoloji şu anda en çok CAD programı kullananlarave sağlık çalışanlarının (iPad Pro’da bulunan Complete Anatomy uygulaması sayesinde) işine yarayacak gibi dursa da önümüzdeki dönemlerde bizleri nelerin beklediğini düşünmek heyecan verici.

Böyle bir teknolojinin iPhone 12 Pro Max gibi akıllı telefonlara kadar ulaşması, gerçekten de büyük bir avantaj. Ancak LiDAR sensör, asıl olayını şu anda tamamen dedikodudan ibaret bir ürün olan Apple Glasses adlı akıllı gözlüklerle gösterecek gibi duruyor. 


Kaynak . Webtekno